İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen duruşmada; davacı Filiz Cüreklibatır ile davalılar Betül Cüreklibatır, Murat Cüreklibatır ve Kaan Cüreklibatır hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı.
“BETÜL HANIM ‘EŞİMİN BU DÖNEMLERDE KAFASI DA İYİ DEĞİL’ DEMİŞTİ”
Duruşmada Cüneyt Arkın’ın eski eşi ve kızı Filiz Cüreklibatır adına tanıklık yapan Güler Mocan, “Cüneyt’in vasiyetnamesini ne zaman hazırladığını bilmiyorum. Ben vasiyetnamenin hazırlandığı tarihlerde Cüneyt’in eşi Betül hanımı aradım. Torunumun ata binmeyi öğrendiğini ve dedesiyle tanışmak istediğini söyledim. Betül hanımın bana, ‘eşimin bu dönemlerde kafası da iyi değil’ şeklinde sözler söylediğini hatırlıyorum. Vasiyetin yapıldığı dönemde söyledi bunu. Vasiyetname nasıl düzenlendi bilemem ama bunu hatırlıyorum. Vasiyetnamenin baskıyla yapılıp yapılmadığını bilemem. Kızım Filiz İngiltere’ye eğitim için gittiğinde Cüneyt, kızına her türlü imkanı sağlayacağını, yardımcı olacağını söylemesine rağmen kızımın telefonlarına çıkmamaya başladı ve görüşmedi. Kızımı ben okuttum ve tüm ihtiyaçlarını ben karşıladım” dedi.
Yeşilçam efsanesi Cüneyt Arkın’ın kızı Filiz Cüreklibatır, mirastan mal kaçırdıkları iddiasıyla Betül Cüreklibatır ve erkek kardeşlerine dava açtı.
“FİLİZ’İ KATİYEN İSTEMEZDİ”
Mocan, ifadesinin devamında kızı Filiz’in 30’lu yaşlarından sonra babası Cüneyt Arkın ile sık görüşmeye başladığını belirterek, “O güne kadar Filiz kızımın babasıyla görüşmesini istemedi, Betül hanım Filiz’i katiyen istemezdi. Hatta bir keresinde kapıdan kovduğunu dahi biliyorum. Kardeşleriyle arasında bir anlaşmazlık yoktu. Kızım ile babasının arasında vefata kadar küs olmak, görüşmemek gibi bir durum söz konusu değildir. Benim bildiğim kadarıyla kızımın Cüneyt ile hastanede görüşmesi yasaktı, gizli kapaklı görüştüklerini biliyorum. Kızımın, Cüneyt ile telefon görüşmelerinde telefonun hoparlöründen duyduğum kadarıyla, Cüneyt ‘sana haksızlık yaptım kızım’ lafını birebir söylemiştir. Bu şekilde birçok konuşmalarına şahit oldum. Kızımın maddi ihtiyaçlarını ben karşıladım. Cüneyt Arkın tarafından kızıma herhangi bir malvarlığı veya miras verilmemiştir. Taşınmazların ne şekilde devredildiğini ve kimin adına kayıtlı olduğunu bilemem. Cüneyt filmlerinde dublör kullanmazdı ve ağır sakatlıklar geçirdiğini biliyorum. Sirke gidip akrobasi öğrendiğini falan bilirim. Kliniğime gelen birçok hastam ve arkadaşım, birçok defa farklı zamanlarda kızımın dikkatli olması gerektiğini, birçok malvarlığının kaçırıldığını bana söylemişlerdi” şeklinde konuştu.
EDİZ HUN: BETÜL HANIM BİR AN OLSUN CÜNEYT’İ YALNIZ BIRAKMADI
Duruşmada Betül Cüreklibatır ve oğulları adına tanık olarak dinlenen sanatçı Ediz Hun, “Cüneyt Arkın ile 1963 yılında birlikte sinemaya adım attık. Biz Cüneyt’le aynı paralelde çalıştık ve başrol oyuncusuyduk. Aşağı yukarı gelirlerimiz de aynıydı. Herkes böyleydi, Ayhan Işık, Türkan Şoray ve Kartal Tibet’te böyleydi. Birçok aktör ve aktris, çalıştıkları şirketlerden senet ve çek alırdı. Çok zor durumlarında senetlerini bozdurarak hayatlarını devam ettirirdi. Cüneyt’in maddi sıkıntısı olup olmadığını ve senetlerini bozdurup bozdurmadığını bilmiyorum ancak Yeşilçam’da büyük bir gelir elde edilmesi söz konusu değildi. O dönemde bir yılda ev alamazdık. 3-4 sene çalışırsak ancak ev alabilirdik. Kostümlerimizi dahi kendimiz alırdık. Ben dahi onun gibi aktif sahnelerde olmamama rağmen sakatlıklarım ve rahatsızlığım olmuştur. Eşi Betül Hanım Cüneyt’in tedavi gördüğü dönemde ve bakıma muhtaç olduğu zamanlarda bir an olsun bile onu bırakmadı. Cüneyt son anına kadar akli melekeleri yerindeydi. Konuşmalarımızda hiçbir zaman kızı Filiz’den bahsetmedi. Onun vasiyetnamesi ve taşınmazlarıyla ilgili herhangi bir bilgi sahibi değilim” ifadelerini kullandı.
“ARKIN’I SON GÖRDÜĞÜNDE AKLİ MELEKELERİ YERİNDEYDİ”
Tanık olarak dinlenen Cem Karaca’nın eşi İlkim Karaca, Cüneyt Arkın’ın hiçbir zaman kızı Filiz’den bahsetmediğini, Arkın’ın eşi Betül Hanım’a ‘cennetim’ diye seslendiğini ve Cüneyt Bey’i son gördüğünde akli melekelerinin yerinde olduğunu, vefatına kadar da aynı olduğunu söyledi.
Duruşmada davalılar Betül, Murat ve Kaan Cüreklibatır, konuşmak istemediklerini söylediler. Mahkeme, dinlenmeyen tanıkların dinlenebilmesi ve eksik hususların giderilmesi için duruşmayı erteledi.